22 Temmuz 2020

MUHTEŞEM GÜN BATIMIYLA AMASRA

Karadeniz’in yanı başında, temiz havasıyla, eşsiz gün batımı manzarasıyla ve balıkçılarıyla meşhur olan Amasra, görülmeye değer. Bartın’daki 3.000 yıllık varlığıyla Amasra, bugüne kadar sessiz sakin kalmayı başarabilmiş nadide yerlerden biri.
 
Bartın’daki 3.000 yıllık varlığıyla Amasra, bugüne kadar sessiz sakin kalmayı başarabilmiş nadide yerlerden biri. Amasra’nın tarihte bilinen ilk adı Sesamos. Sırasıyla Hititler, Fenikeliler, Miletliler, Megaralılar, Lidyalılar, Persler ve Romalılara ev sahipliği yapmış olan Amasra, sahilde olması sebebiyle hep ticaret için kullanılmış. Zamanında Pers Prensesi Amastris’in adını alan şehir, Roma döneminde Amastedos olarak anılmış. Ticarethane olmaktan çıkıp din merkezi haline gelen Amastedos’u daha sonra Cenevizli tüccarlar sahiplenmişler. Bölge 1460’ta ise Osmanlı hakimiyetine geçmiş. Bir rivayete göre Amasra’yı almaya gelen Fatih Sultan Mehmet, şehri gören bir tepeye çıkıp bu güzel yere zarar vermek istemediğini söyleyerek doğrudan kalenin anahtarlarını istemiş ve burayı “sözle” fethetmiş.
 
Amasra Kalesi
Amasra Kalesi, tarihin tepesinden şehri izlemek isteyenlerin köşesi. Küçük Liman’dan başlayıp Boztepe’ye doğru giden yolun sağında rastlayacağınız yokuş merdivenler, ziyaretçilerini kalenin içine doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Kaleiçi’nde görülebilecek Cenevizliler’den kalma kilise, Osmanlı döneminde camiye çevrilmiş. Zindan Kalesi ve Sormagir Kalesi diye ikiye ayrılan Amasra Kalesi’nin duvarlarında armalara, çeşitli mitolojik sembollere ve hayvan figürlerine rastlanabiliyor. Kale, bölge geçmişine olan tanıklığıyla adeta bir tarih defteri.
 
Gürcüoluk Mağarası
Amasra-Çakraz yolunda bulunan İnpiri Köyü üzerinden arabayla ulaşılabilen Gürcüoluk Mağarası, bölgenin doğasına ve geçmişine ilgi duyanlar için büyülü bir mekan. Kendiliğinden oluşmuş sarkıtlara ve içerideki odacıkların duvarlarına dokunanlar, geçmişin derinliklerini hissedebiliyorlar.
 
Göldere Şelalesi
Göldere Şelalesi tam da Karadeniz’in doğal güzelliğine tanık olmak isteyenlere göre! Amasra’ya en yakın şelale olan Göldere’nin yemyeşil hali, alışılmadık bir huzur veriyor. Burada sessizliği bozan tek şey taşlardan akan suyun, öten kuşların ve belki minik kurbağaların sesi! Göldere Şelalesi’nde dupduru göle olduğu gibi yansıyan doğanın güzelliğini keşfetmek mümkün.
 
Çekiciler Çarşısı
Amasra’ya özgü olarak gelişen el işçiliği de görülmeye değer: Çekiciler Çarşısı’nda rastlanabilecek el yapımı işler arasında birbirinden güzel hediyelik eşyalar mevcut. Amasra’nın ilk dönemlerinde ticaretin gelişimine katkı sağlayan verimli orman ağaçları, zamanla bölge halkının elinde şekil almaya başlamış. Ağaç oymacılığından yapılan ahşap süs eşyalarına, maket gemilere, tahta kaşıklara, oklavalara, bastonlara ve daha nicelerine Çekiciler Çarşısı’nda rastlanabiliyor.
 
Güneşi yolcu edin
Amasra’da gün batımı bir başkadır. Yerli ve yabancı ziyaretçilerin burada en çok tanık olmak istedikleri arasında güneşin batışı yer alıyor. Çünkü bu manzarayı izleyebilmek için önünüze çıkabilecek hiçbir engel yok. Akşam saatlerinde uygun bir köşeye çekilip unutulmuş doğanın güzelliğini seyre dalmak mümkün. Bu eşsiz gün batımı manzarası Amasra Kalesi’nden, Ağlayan Ağaç’tan, Kültür Park’tan, Mendirek’ten, Kale İçi’nden, Boztepe’den, Kaleşah ve Bakacak’tan da izlenebiliyor. Denizin içine yavaş yavaş saklandığı dakikalarda güneşi uğurlamak ise herkese çok iyi geliyor.