06 Şubat 2020

OTOKAR HATTI’NIN YOLCULUĞUNDA YENİ DÖNEM

Otokar Hattı’nın yolculuğunda yeni bir boyuta geçiyoruz, artık dijital ortamda sizlerle buluşmaya devam edeceğiz. Dijitalde buluşmadan önce Otokar Hattı’nın kağıt üzerinde 16 yıl süren başarılı hikayesine bir göz atalım.
 
Yıl 2003, sıcak bir yaz günü… Otokar’ın 40. kuruluş yıl dönümünü kutladığı bu özel yılda son kullanıcılara daha yakın olmak, onların nabzını tutmak ve ilk sayının “Merhaba” yazısında samimiyetle ifade edildiği gibi “dostluğu pekiştirmek” amacıyla bir dergi çıkarmak için kollar sıvandı. O zamanın ağırlıklı müşteri kitlesi olan minibüs hatlarındaki şoförlere ve bayilere hitaben derginin adının “Otokar Hattı” olmasında hemfikir olundu. Böylece Otokar Hattı’nın ilk sayısı 16 sene önce Kasım ayında okuyucularıyla buluştu.
 
Zevkle okunan bir dergi
İlk 35 sayı boyunca okurlarıyla iki ayda bir buluşan Otokar Hattı, 36. sayıdan itibaren senede dört kez hazırlanmaya başlandı. İlk 49 sayının boyutu bugünkü dergi boyutundan farklıydı; A3 ebadında ve gazete formatındaydı. Dijital ortamda haberleşmenin, sosyal medyanın olmadığı bir dönemde “nabız tutmak” daha zahmetliydi. Otokar Hattı üniformalı dağıtım görevlileri, İstanbul’u ve minibüs hatlarının yaygın olduğu diğer şehirleri kapı kapı, tabiri caizse hat hat dolaşarak Otokar Hattı’nı okurlara ulaştırırdı. Dergide de davet edildiği gibi PK 14 Suadiye adresine okurlardan mektuplar gelir; fotoğraflar, öneriler, haberler ve daha nicesi Otokar Hattı’nın hazırlık sürecine yön verir, heyecan ve eğlence katardı.
 
Ara ara yapılan araştırmalar ve okurlarla gerçekleştirilen anketler, okuma oranlarının -bir dergi için çok yüksek bir oran olarak değerlendirilen- yüzde 90’lara ulaştığını yansıtır, her yeni sayının heyecanla beklendiğine işaret ederdi. Tabii bu da derginin hazırlık çalışmalarında çıtayı hep bir üst noktaya taşırdı.
 
Kimler geldi, kimler geçti?
İlk sayıların olmazsa olmazı, ünlü röportajlarıydı. Hande Ataizi ilk sayıda M-2000 modeliyle tanıştı, “Bence şoförlerin işi çok zor!” dedi. İkinci sayının konuğu Tuğba Ünsal, mesleğe başladığı ilk yıllarda toplu taşımacılığı çok kullandığını ve rahat ettiğini belirtti. Dev adam İbrahim Kutluay, öğrencilik yıllarında toplu taşımacılığı tercih ettiğini anlattı. Oktay Kaynarca, felsefi bir yaklaşımla Otokar Hattı’nın bakış açısını özetledi. Zeynep Tokuş, Hamdi Alkan, Erkan Can, Latif Doğan, Hande Yener, Sinan Çetin, Kadir Çöpdemir, Serra Yılmaz, Erol Günaydın, Beren Saat, Ahu Türkpençe, Şerif Sezer, Sarp Apak, Özgü Namal, Fahriye Evcen, Hande Doğandemir ve daha kimler kimler Otokar Hattı sayfalarına konuk oldular.
 
Sıcacık bir aile ortamı
Otokar Hattı şimdi olduğu gibi o zamanlar da Otokar’daki gelişmelerden haberler verir, son kullanıcıyı sayfalarına misafir ederdi. Bayilerle, minibüs şoförleriyle yapılan röportajlar Otokar’ın geniş ailesinin samimiyetini, Otokar markasına bağlılıklarını gözler önüne sererdi. Unutulmayan röportajlardan biri, Bağcılar-Topkapı Hattı’nda çalışan 34 M 3154 plakalı Cemil Gündoğan’ın “İş’te bir Gün”ünü anlatan “fotoroman”dı. Cemil Bey’e, evde ailesiyle yaptığı keyifli kahvaltıdan gözü gibi baktığı aracındaki sabah yoğunluğuna, durağın çardağında buluştuğu meslektaşlarıyla verdiği kahve molasından minibüsünü akşamüzeri diğer şoföre devredene hatta akşam, şimdiye artık kocaman olmuş çocuklarına tekrar kavuşuncaya kadar… Bu sayede tüm okurlar Otokar ailesinin sıcaklığına tekrar tanık olmuştu.
 
Bizim oralarda neler oluyor?
Ziyaret ettiğimiz bayilerden ve duraklardan gelen, PK 14 Suadiye’ye ulaşan istekler doğrultusunda her sayıda rotamızı başka bir yöreye çevirip arabaya, otobüse ya da uçağa atlayıp Anadolu’yu karış karış dolaştık, Otokar bayileri ve şoförlerle tanıştık, sohbet ettik. Rize’den Kırıkkale’ye, Tekirdağ’dan Erzincan’a, Van’dan Kastamonu’ya, Çankırı’ya Giresun’a, hemen hemen tüm Anadolu’yu ve Trakya’yı ziyaret ettik.
 
Otokar’dan haberler
Okurlar ve kullanıcılar, Otokar’daki gelişmelerden haberleri Otokar Hattı sayfalarından yıllarca keyifle okudular. 2004 yılında, 6. sayımızda bir Otokar minibüsünün nasıl üretildiğini adım adım anlattık. 2006 yılında Otokar ailesine yeni katılan Sultan Maxi’yi, 2008 yılında Doruk 190S’i tanıttık. 2011 yılında yayımlanan 42. sayının ana haberi, Otokar’ın çevre dostu araçlarına odaklandı. 48. sayıda İETT’nin “banttan inen” 900. Kent’inin haberini okurlarımıza gururla bildirdik.
 
Dolu dolu içerik
Otokar Hattı 50. sayıdan itibaren dergi boyutunda, daha çok sayfalı olarak yolculuğuna devam etti. 2013 yılından itibaren hedef okur kitlesinin yeniden tayiniyle biraz daha kurumsal bir yapıya büründü. Elinizdeki dergi gibi yine dolu dolu içeriğiyle okurlarına Otokar ailesinden haberler ulaştırmaya devam etti. Bu yeni formatta ekstra neler mi vardı? Son teknolojilerin, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda bilinçlendirme çalışmalarının ve hayata dair daha nice konunun anlatıldığı pek çok önemli başlık okurlarımızı bilgilendirdi.
 
Dijitalde buluşmak üzere!
Sayfalarındaki mis koku gibi, eğlenceli içeriğiyle 16 yıl boyunca “OH” dedirttiği için biz Otokar Hattı ekibi olarak dergiye aramızda kısaca “OH” dedik, her sayısında farklı bir serüven yaşattığı için okurlarımızın da “OH” dediğini duyar gibiyiz. Çağın gereklerine ayak uydurarak yepyeni maceralarla, yepyeni içeriklerle ve merak ettiğiniz pek çok konuyla dijital ortamda da sizinle buluşmaya devam edeceğiz.