20 Ekim 2023

Hidrojenli Araçlar: Nedir? Nasıl Çalışır?

Sürdürülebilir ulaşımın dünyanın başlıca önceliklerinden birine dönüştüğü günümüzde Sıfır Emisyon Hedefi doğrultusunda işlevlendirilebilecek araçların üretimi ve yaygınlaştırılması büyük önem taşıyor. Otokar’ın ürün portföyüne eklediği hidrojenli araçlar, yalnızca su buharı salımına yol açarak ulaşımdan kaynaklanan çevresel etkinin en aza indirilmesini sağlayacak dikkat çekici bir seçenek olarak öne çıkıyor.
 
İklim değişikliği ve tüm dünyada bu durumun etkilerini azaltacak önlemlerin neler olabileceği yoğun bir şekilde tartışılıyor. Bu çerçevede ülkeler Paris Anlaşması başta olmak üzere önemli adımlar atarken uluslararası kuruluşlar, şirketler, sivil toplum kuruluşları ve diğer aktörler sürdürülebilirliği etkinliklerinin odağına yerleştiriyor. Düşük karbonlu ekonomiye geçiş taahhüdü pek çok kurumun gündeminde bulunuyor. Bu ve benzeri uygulamaları hayata geçirmek için yapılan kısa, orta ve uzun vadeli planlamaların başlıca önceliklerinden birinin ise fosil yakıtların kullanımına son verilerek alternatif yakıtların kullanımının yaygınlaştırılması olduğu artık hepimizin malumu. LPG’li, doğal gazlı, elektrikli hibrit araçların temiz enerji kaynaklarını kullanan alternatifler olarak öne çıktığı günümüzde tüm bunlara yeni bir seçenek daha eklendi: Hidrojenli araçlar. Peki, hidrojenli araç ne anlama gelir ve nasıl çalışır? Bu yazıda hidrojenli araçları daha yakından tanımaya çalışacağız.
 
Nedir? Nasıl çalışır?
Öncelikle, hidrojenli araçlardan bahsettiğimizde tek bir araç türünden söz etmediğimizi belirtelim. Bu araçlar, içten yanmalı motora sahip hidrojen araçlar ve hidrojen yakıt hücreli araçlar olarak ikiye ayrılıyor. Bu iki araç türü arasındaki farkın ikincisinin hidrojeni yanma işlemi yoluyla değil, elektrokimyasal yollarla tüketmesi olduğu ifade ediliyor. Detaylandıracak olursak hidrojen yakıt hücreli araçlarda, tankta bulunan hidrojenle atmosferdeki oksijenin tetiklediği elektrokimyasal tepki neticesinde açığa çıkan elektrik araçta depolanıyor. Özetle bu araçların elektrokimyasal enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürerek çalıştığını ifade edebiliriz.
 
Hidrojenli arabaların sunduğu avantajlar
Hidrojenli araçların sürdürülebilir ulaşım bakımından taşıdığı başlıca önem, zararlı kirletici salınımı gerçekleştirmemeleridir. Çalışırken yalnızca su buharı salınımına neden olan hidrojenli arabalar, bu özellikleriyle Sıfır Emisyon Hedefine ilerlediğimiz bu süreçte oldukça önemli bir ulaşım alternatifi olarak öne çıkmaktadır. Bununla birlikte, bu araçların yaşam döngüsünü ele alacak olursak hidrojen üretiminin karbondioksit salınımına yol açtığını görebiliriz. Bunun önüne geçerek söz konusu araçların yaşam döngüsünün karbon ayak izini başından sonuna dek sıfıra eşitlemek için karbonsuz hidrojen üretimine dönük araştırmalar sürdürülmektedir.
 
Hidrojenli araçların sahip olduğu bir diğer olumlu nitelik, oldukça hızlı bir şekilde şarj edilebilmeleridir. Elektrikli araçların şarj olmak için en az yarım saate ihtiyacı varken hidrojenli araçlar beş dakikadan daha kısa sürede şarj edilebilmektedir. Bu özellikleri elektrikli araçlarla kıyaslandıklarında bu araçların bir adım öne çıkmalarına sebep olur.
 
Hidrojenli araçlara dair sıralayacağımız üçüncü avantaj, oldukça sessiz bir şekilde çalışmalarına ilişkindir. Böylece herhangi bir gürültüye sebebiyet vermeyip kirlilik yaratmaksızın trafikte bulunabilirler.
 
Hidrojen oldukça yoğun bir enerji içeriğine sahiptir. Bu özelliği, hidrojenle çalışan arabaların enerji verimliliğinin benzin ve dizel gibi yakıtlarla çalışan arabalardan çok daha yoğun olmasını sağlar.
 
Son olarak gerek enerji içeriği gerek hızlı şarj edilebilirliği gibi nedenlerle bir enerji kaynağı olarak hidrojen, ağır nakliyat taşımacılığı için de elverişli bir yakıt olarak görülmektedir. Bu çerçevede İtalya’nın Val Camonica bölgesinde devreye alınacak “H2iseO Hydrogen Valley” projesi kapsamında bölgedeki demir yolu hattının hidrojenli bir sisteme başvurularak karbonsuzlaştırılması amaçlanmaktadır.
 
Kent Hidrojen Busworld Europe Fuarı’nda
Hidrojenin ulaşım sektöründe kullanıma dönük girişimler Türkiye’de de sürdürülmektedir. Bu doğrultuda Otokar, hidrojen yakıt hücreli Kent Hidrojen otobüsünü üreterek yalnızca su buharı salımına neden olan, çevre dostu bir toplu taşımacılık seçeceğini Türkiye ve dünya pazarıyla buluşturdu. Sürdürülebilir ulaşım için önemli bir katkı niteliğindeki Otokar’ın ürettiği ilk hidrojen yakıt hücreli otobüs olan Kent Hidrojen, hava kirliliğinin azaltılmasında rol oynamaya aday bir araç olarak öne çıkarken gerek yakıt gerek işletme maliyetinin düşüklüğüyle dikkat çekiyor. Kent Hidrojen’ın en dikkat çekici niteliklerinden biri ise plug-in teknolojisine sahip aracın yakıt hücresinin yolculuk süresince kendini şart edebilmesi. Dolum süresi 10 dakika olarak saptanan araç, bu niteliğiyle kullanıcılarına 600 kilometreye varan oldukça yüksek bir menzil mesafesi sunuyor. 12 metre uzunluğa ve geniş bir iç hacme sahip Kent Hidrojen, Avrupa’nın önde gelen fuarlarından biri olan ve bu yıl 7-12 Ekim tarihlerinde düzenlenen Busworld Europe’ta Otokar’ın otonom aracı e-Centro, elektrikli aracı e-Territo ve yenilenen tasarımıyla alıcılarla buluşan Navigo otobüsüyle birlikte sergilendi.